17 Ocak 2014 Cuma

Bu günkü Antrenman sonrası kamyoncu yol arkadaşım...

Bu sabah güzel bir antrenman oldu ve sonrası enerjimin tam bitmediğini fark ettim en güzeli yakmak diye düşündüm... :)



15 Eylül 2013 Pazar

İki Teker Bir Sabah Kahvaltısı (14 Eylül 2013)

Zonguldak halkının hafta sonları kahvaltı yaptıkları meşhur ılksu sahili vardır. Biz de üç arkadaş gidip bir kahvaltı yapalım, biraz kalori alalım ve hemen ardından fazlasıyla yakalım dedik. Çok da güzel oldu. Haydi izleyelim... :)

İki Teker Bir Zonguldak - Çaycuma (08 Eylül 2013)

Çok güzel ve sohbet dolu bir tur oldu. Üç arkadaşım ile birlikte, Ben Melih, Olgaç, Cansın ve Erdal ile birlikte sabah 8:00 Gibi kameramızı açtık ve yola koyulduk. Giderken dört kez su ve ihtiyaç molası verdikten sonra saat 12 gibi Çaycuma Erginler postanesinde bizleri bekleyen açık büfe kahvaltımızla buluştuk ve kahvaltı sonrası tekrar rampa dolu yolumuza koyulduk ve akşam 18:00 gibi Zonguldak' dönmüş olduk. 90 Km'lik bir parkurdu ve yaklaşık 2000 Kalori yakmışız.

23 Eylül 2012 Pazar

Herşey böyle başladı...

Önceden ben de bisikletin sadece çocuklara alınan bir karne hediyesi olduğunu düşünenlerdendim. Ta ki İstanbul'a gelip, Büyükada'da bisiklet gruplarını görüp heyecanlanana kadar. Hemen bisiklet kiraladım o gün, hiç unutmuyorum kıçım acıyana kadar bisiklete binmiştim. Ama tadı damağımda kalmıştı. Artık bisiklet eşittir özgürlük diyordum.

Sonra çok sevdiğim ve ne zaman bir karar vermem gerekse, o olsa nasıl davranırdı dediğim abim bir iş gezisi için İstanbul'a gelmişti (aslında eniştem ama ben ona abi diyorum). Yanında olduğunuz her an ondan bir şeyler öğrenebilirsiniz. Bisiklete binmek istediğimi ve bunu geliştirmek istediğimi kendisine açtım. Çok güzel bir fikir olduğunu söyledi ve aynı gün gidip bir bisiklet aldık. Kendimi 10 yaşında, karnesini yeni almış, bütün notları pekiyi olan bir çocuk gibi hissediyordum. 

Ertesi gün kendi bisikletime binmeye başladım. Bunu daha uzun süreli yapmalıyım diye düşündüm ve birlikte binebileceğim arkadaşlar aramaya koyulduk. Internette "Pedal Sesi" diye bir grup bulduk, ilgili kişi de "Mert ARSAN" adında bir kişiydi. İstanbul Anadolu yakasında bisiklete biniyorsanız mutlaka tanırsınız. Onunla birlikte bir çok turlara katılmaya başladım ve bisiklet becerimi ve performansımı iyice geliştirdim. Artık 50 - 60 km.lik turlar bana yetmemeye başladı. Bisiklet benim için artık bir tutku olmuştu ve bir astım hastası olarak bunu yapabilmenin nasıl bir duygu olduğunu sizlere anlatmam mümkün değil. 



Sonra bir gün İstanbul'dan doğup büyüdüğüm yer olan Zonguldak'a bisikletimle gitmeye karar verdim ve konuyu Mert'e açtım. Onun "tamam, gidelim" demesi üzerine planlamayı yaptık ve heyecan başladı. Yola koyulduk ve 2 günde 350 km yolu tamamladık. Benim için muhteşem bir tecrübeydi. 


Daha sonra bir bisiklet takımı ile lisanslı olarak yoluma devam ettim, yol ve yarış bisiklet takımıydı. 




Artık bisiklet gezilerimi fotoğraf ve videolar kanalı ile sizlerle burada paylaşmak istiyorum. Kim bilir belki bir gün sizler de bisiklete binmeye karar verirsiniz ve yollarda karşılaşabiliriz. 

Unutmadan bu blog da yine her zamanki gibi abimin fikriydi... :)